TMSF, Kayyımlık Yetkileri Hakkında Basın Açıklaması Yaptı

Son günlerde basında yer alan, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) mahkeme kararı olmadan şirketlere kayyım atayacağına dair iddialar üzerine TMSF bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve yasal süreçlerin titizlikle uygulandığı vurgulandı.

Mahkeme Kararı Olmadan Kayyım Ataması Mümkün Değil

TMSF, bir şirkete kayyım olarak atanabilmesi için mutlaka mahkeme kararı gerektiğini ve mahkeme kararı olmadan kayyım atamasının hukuken mümkün olmadığını belirtti. Bu durum, 7539 sayılı Kanunun 7. maddesi ile getirilen yasal düzenlemeyle de teyit edildi.

Kayyımlık Yeni Bir Uygulama Değil

Açıklamada, şirketlere kayyım atanmasının yeni bir uygulama olmadığı, Ceza Muhakemeleri Kanunu’na (CMK) göre “kuvvetli şüphe” bulunması durumunda kanunlar çerçevesinde şirketlere kayyım atanabildiği hatırlatıldı.

TMSF’nin Yetkileri Sınırlandırıldı

TMSF’nin hangi durumlarda kayyım olarak atanabileceği de açıklandı. Buna göre, TMSF sadece Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt ve silah sağlama ile Terörizmin Önlenmesini Sağlama Kanunu’nda düzenlenen terörizmin finansmanı suçlarının işlendiği hususunda kuvvetli şüphe bulunması halinde, mahkeme tarafından kayyım olarak atanabilecek.

Belediyelere Kayyım Ataması Söz Konusu Değil

Açıklamada, iddiaların aksine mahkeme kararı olmadan suça karışmamış şirketlere kayyım atanmasının söz konusu olmadığı gibi TMSF’nin hukuken belediyelere de kayyım olarak atanmasının mümkün olmadığı vurgulandı.

Amaç Şirketlerin Etkin Yönetimi

Son düzenlemeyle TMSF’ye daha önce görülmemiş yeni yetkiler verilmediği, sadece TMSF’nin görevlendirildiği şirketlerin etkin bir şekilde yönetilebilmesi için Bankacılık Kanunu’nda yer alan mevcut yetkilerin kullanılabilmesine imkan sağlayacak 5 yıl süreli bir düzenleme yapıldığı belirtildi.

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur

TMSF, açıklamasının sonunda kamuoyunu yanıltmaya yönelik iddialara itibar edilmemesini rica ederek, yasal süreçlerin şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü ve kurumun hukuka uygun davrandığını vurguladı.