“Üç aylar” olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarında ibadet, dua, zikir ve hayırlı işlerin artırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Reşat Öngören, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “Allahım, Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır!” duasını hatırlattı.
Ramazan ayının en kıymetli gecesi olan Kadir Gecesinin, Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece olarak bilindiğini de anlatan Prof. Dr. Öngören, “Kandil geceleri arasında en önemlisi kabul edilen bu gece, Allah’ın rahmetinin ve bağışlanmasının zirveye çıktığı anlardan biridir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören, İslam dünyasında “üç aylar” olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının manevi önemini değerlendirdi.
Hayır işleri artırılmalı!
“Üç aylar” olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarında ibadet, dua, zikir ve hayırlı işlerin artırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Reşat Öngören, “Allah’ın merhamet, bağışlama ve ihsanının zirveye çıktığı bu kutlu zaman diliminde, özellikle zulüm ve acı çeken coğrafyalar için dualarımızı esirgememeliyiz. Gazze’de zulüm altında inleyen kardeşlerimizin kurtuluşu için dualarımızla yanlarında olmalıyız.” dedi.
Üç ayların manevi derinliği
Recep, Şaban ve Ramazan aylarının, İslam takviminde özel bir yere sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Reşat Öngören, bu dönemde Regaib, Mirac, Berat ve Kadir gibi önemli kandillerin yer almasının, üç ayların manevi değerini artırdığını ifade etti. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “Allahım, Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır!” duasını hatırlatan Prof. Dr. Reşat Öngören, özellikle Şaban ayındaki oruç ibadetine dikkat çekti. Peygamberimizin, “Ramazan dışında en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.” hadisine atıfta bulunan kaydeden Prof. Dr. Reşat Öngören, Şaban ayının diğer aylara oranla daha fazla oruçla geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Kandiller: İlahi rahmetin hissedildiği geceler
Recep ayındaki Regaib ve Mirac kandillerinin, üç ayların ilk manevi durakları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Reşat Öngören, “Regaib Kandili, Allah’ın kullarına olan lütfunu anmak için kutlanırken, Mirac Kandili, Peygamberimizin göğe yükseldiği gece olarak hatırlanır. Bu gecede, beş vakit namaz farz kılınmış ve Bakara Suresi’nin son ayetleri indirilmiştir. Ayrıca, Allah’a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi de bu gecede verilmiştir.” diye konuştu.
Şaban ayında kutlanan Berat Kandili’nin ise bağışlanma ve rızık gecesi olarak bilindiğine işaret eden Prof. Dr. Öngören, Peygamberimizin, “Şâban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim… der” şeklinde buyurduğunu hatırlatarak, Berat gecesinde bir yıllık kader hükümlerinin belirlendiği dikkate alınırsa, Hz. Allah’ın bu hitabı karşısında günahlara tövbe edip güzel ahlaklı olma, rızık bolluğu ve sağlıklı yaşamı O’ndan istemenin, bir yıl boyunca bu hususlarda kararların lehimize şekillenmesine vesile olacağını da işaret etti.
“Özellikle kader hükümlerinin yazıldığı ‘levh-i mahfuz’daki ‘askıda hükümlerin’ (kaza-i muallak), yani lehimizde ya da aleyhimizde gerçekleşmesi bizim tutum ve davranışlarımıza bağlanmış hükümlerin lehimize göre meydana gelmesi söz konusu olacaktır” diyen Prof. Dr. Öngören, rivayetlere göre, Kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan Mekke’deki Kabe istikametine çevrilmesinin de bu gecede gerçekleştiğini söyledi.
Kadir Gecesi: İlahi lütfun zirvesi
Ramazan ayının en kıymetli gecesi olan Kadir Gecesinin, Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece olarak bilindiğini de anlatan Prof. Dr. Öngören, “Kandil geceleri arasında en önemlisi kabul edilen bu gece, Allah’ın rahmetinin ve bağışlanmasının zirveye çıktığı anlardan biridir.” ifadesinde bulundu.
Duaların gücü
Prof. Dr. Öngören, üç ayların rahmet dolu atmosferinden istifade edilmesi gerektiğini belirterek, “Dualar, sadece bireysel değil, toplumsal huzur ve kurtuluş için de güçlü bir araçtır. Gazze’deki mazlum kardeşlerimiz için dualarımızla yanlarında olmalıyız. Maddi yardım imkânlarımız sınırlı olabilir, ancak dualarımızla onları desteklemek elimizde. Bu mübarek günler, bireyler için yalnızca manevi bir yenilenme değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı artırma fırsatıdır. Allah’ın rahmet ve mağfiret kapılarının sonuna kadar açık olduğu bu özel dönemi en iyi şekilde değerlendirmek hem bireysel hem de toplumsal huzur için bir vesiledir.” şeklinde sözlerini tamamladı.