Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Cuma gecesi yaptığı açıklama ile Türkiye’nin kredi notunu B3 olarak teyit ederken not görünümünü ise durağandan pozitife yükseltti. Görünümün pozitife yükseltilmesinin ana nedeni olarak para politikasındaki değişim gösterildi. Böylece Moody’s’in Türkiye’ye verdiği kredi notu yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altında kalmaya devam etti.
Görünümün pozitife yükseltilmesi ise orta vadede kredi notunda yukarı yönlü bir revizyon olabileceği anlamına geliyor. Bu durum temel açıdan şimdilik çok farklı bir tabloya işaret etmiyor gibi görünse de Türkiye’ye yönelik bakış açısının iyileşmeye devam ettiğini yansıtması bakımından önemli. Moody’s kararı öncesinde özellikle bankacılık sektöründe oldukça güçlü bir eğilim yaşandığını görüyorduk. Bu noktada revizyonun görünümle sınırlı kalmasına nasıl tepki verileceği haftaya başlarken TL varlıkların performansında belirleyici olacaktır.
Haftaya başlarken ABD piyasaları Martin Luther King günü nedeniyle kapalı olacak. Dolayısıyla bugün özellikle EUR/USD gibi belirli varlık türlerinde işlem hacimlerinin ve hareketliliğin düşük kalması şaşırtıcı olmayacaktır. Yurt içi piyasalar açısından baktığımızda ise TL varlıklar son dönemde daha çok Avrupa’nın kapalı olduğu günlerden etkilendiği için ABD’deki tatilin yansımalarının göreceli olarak sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz.
ABD’de 5 Kasım’daki başkanlık seçimi öncesinde eyalet ön seçimleri bugün Iowa ile başlayacak. Ön seçimlerde en önemli gün ise 17 eyalette seçimin yapılacağı ve süper Salı olarak adlandırılan 5 Mart olacak. Haziran ayında tamamlanacak ön seçimlerin ardından eski Başkan Trump’ın Cumhuriyetçilerin adayı olacağı tahmin ediliyor. Anket sonuçları da Trump’ın Iowa seçimlerinde ilk sırayı çok rahat bir şekilde alacağına işaret ediyor. Dolayısıyla Iowa’da seçimi kimin kazanacağından ziyade Trump’ın rakipleri ile arasında ne kadar fark oluşacağı ve ikinci sırayı kimin alacağı gibi konular yakından takip edilecek. İkinci sıra için en güçlü adaylar ise Florida Valisi DeSantis ve eski BM temsilcisi Haley. İlk seçim sonuçlarının yaratacağı algı sonrakileri de etkileyebildiği için Trump’ın kazanmasına kesin gözüyle bakılsa da oy oranlarının ve sıralamanın önemi yüksek. Seçimlerde belirli bir oy oranına ulaşılması gibi bir zorunluluk bulunmuyor. Dolayısıyla düşük oy alan adayların elenmesi söz konusu değil. Ancak geride kalan isimlerin adaylıktan çekildiğini görebiliriz. 2016 Iowa seçimlerinde Ted Cruz %28 ile ilk sırayı Trump ise %24 ile ikinci sırayı almıştı. Ön seçimler 23 Ocak’ta New Hampshire ile devam edecek. Ocak ayı takviminde başka seçim ise bulunmuyor.
TL: S&P’nin Aralık ayı başında Türkiye’nin kredi notu görünümünü yukarı yönlü revize etmesi TL’nin daha ılımlı bir eğilim sergilemesini sağlamıştı. Moody’s de benzer bir adım atmış olsa da kredi notunun S&P’ye kıyasla bir kademe altta kalmaya devam ettiğini düşünürsek TL’nin bu kez benzer bir tepki verip vermeyeceğini takip edeceğiz. Yurt içinde bu hafta piyasalara yön verebilecek önemde bir gündem maddesi bulunmazken TCMB’nin Cuma günü açıklayacağı piyasa katılımcıları anketi bir adım öne çıkıyor. Ankette özellikle 12 ay sonrası için enflasyon beklentisini yakından takip ediyoruz. Ekim ayında %45’in üzerine çıkan enflasyon beklentisi sonraki aylarda ise yönünü aşağı çevirerek Aralık ayında %41,23 seviyesine inmişti. Bu görünüm TCMB’nin faiz artırımlarına yakın zamanda son vereceğine dair piyasa beklentisini de güçlendirir nitelikte. TCMB PPK toplantısı ise 25 Ocak’ta gerçekleştirilecek.
Borsa İstanbul: Moody’s’e ilişkin beklentilerin yatırımcıları bankacılık sektörüne yönlendirmesi XBANK’ın haftayı %14’ün üzerinde kazanımla noktalamasını sağlarken BIST-100 endeksinin ise %4,7 değer kazandığını gördük. Son dönemde Borsa İstanbul açısından itici bir güç olarak çalışan bankacılık endeksinin Moody’s’in açıklamasının ardından nasıl bir performans sergileyeceği ise kısa vadeli görünümü belirleyecektir. Teknik açıdan ise 7900’ün üzerinde kapanış yapılması iyimser bir sinyal verse de bir sonraki direnç olan 8000 puanın aşılıp aşılamayacağını yakından takip edeceğiz. 8000’in aşılamadığı bir senaryoda endeksin kısmen baskı altında kalarak kâr satışlarına maruz kalabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.