Türkiye’de mutfak kültürünün 150 yıllık mirasını yaşatan Kebapçı İskender, Bursa ve İstanbul’daki restoranlarında, en doğal ve lezzetli malzemeler ile hazırlanan benzersiz kebap lezzetinin değişmeyen adresi olmaya devam ediyor.
Bursa denilince akla gelen en önemli gastronomi miraslarından biri olan Kebapçı İskender, dört kuşaktır süregelen kalite ve hizmet anlayışıyla Yavuz İskenderoğlu işletmelerinde misafirlerini ağırlıyor. Bir mutfak kültürü mirasını yaşatan Kebapçı İskender, Bursa’daki İskender Efendi Konağı ve Tarihi Ahşap Dükkan’ın yanı sıra Beşiktaş Akaretler’deki restoranıyla yediden yetmişe herkesin değişmeyen tercihi olmaya devam ediyor.
Tescilli lezzetini orijinal ürünlerinden alan Kebapçı İskender, kullanılan her ürünüyle farkını ortaya koyuyor. Meşe odunundan kömür üzerinde pişirilen İskender Kebabın eti Karacabey’de yer alan aile çiftliğinden, pidesi ekşi mayayla dedelerinin kullandığı undan elde ediliyor. Bursa’da İskender Efendi Konağı’nda üretilen tereyağının yanı sıra, kebabın yanına sunulan tüm lezzetler Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden özel olarak seçiliyor ve en taze haliyle Yavuz İskenderoğlu müşterilerine sunuluyor.
Kültürel bir mirasa sahip çıkılıyor
Bursa İskender Efendi Konağı’nda yer alan İskender Müzesi, aile işletmesi geleneğinin kaydını tutarak ve ülkemizin mutfak kültürünü tanıtmaya yardımcı oluyor. Müzede, ilk dükkânın kapı parçası, Osmanlıca tabelası, ilk döner ocağı, ilk mermer tezgahı, orijinal masa ve sandalye gibi Kebapçı İskender’in geçmişten bugüne kadar muhafaza edilen tarihi değerlerini sergiliyor. 17. Yüzyıldan karakteristik Bursa mimarisi özelliklerini taşıyan tarihi İskender Efendi Konağı, aslında Selçukhatun mahallesinde yer alıyordu. İskenderoğlu ailesi tarihe verdiği değerle, bu tarihi konağı 10 yılı aşkın bir rekonstrüksiyon sürecinin ardından Bursa Botanik Park içerisindeki yeni yerinde tekrar hayata döndürdü.