Yardımlarla Değişen Hayatlar
Uluslararası Su Kuyusu Yardım Derneği; Bangladeş’in ücra köylerinde su kuyuları açarak hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Dernek, 2025 yılı sonuna kadar 37 köyde faaliyete geçireceği su kuyuları ile yaklaşık 25.000 kişi için umut olacak.
Bangladeş, dünya üzerindeki en yoğun nüfuslu ülkelerden biri. Ancak bu ülkede binlerce insan, temel bir yaşam kaynağı olan temiz suya erişimden yoksun. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan halk, su bulmak için her gün uzun mesafeler kat ediyor ve çoğu zaman sağlıksız su kaynaklarını kullanmak zorunda kalıyor
Uluslararası Su Kuyusu Yardım Derneği Umut Kuyuları Açıyor
Uluslararası Su Kuyusu Yardım Derneği, bu krizle mücadele etmek için önemli projelere imza atıyor. Bu projelerin en önemlisi ise su kuyuları ve geleneksel Türk mimarisiyle inşa edilen çeşmeler. Bugüne kadar Bangladeş’te 37 köye su kuyuları ve çeşmeler açılmış olup, bu kuyular sayesinde 24.927 kişi temiz suya erişim sağlamış durumda.
Yardım projelerinde, suyun sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda kültürel bir değer olduğu anlayışı benimsendi. Dernek, inşa ettiği çeşmelerde Osmanlı ve Selçuklu mimarisini esas alarak, geleneksel Türk su kültürünü Bangladeş’te yaşatıyor. Bu çeşmeler hem estetik bir görünüm sunuyor hem de bölge halkına suyun kutsallığını ve toplumsal paylaşımın önemini hatırlatıyor.
Projenin mimarlarından biri olan derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ali Aydın, suyun insan hayatındaki önemine dikkat çekiyor: “Bugüne kadar 37 köyde açtığımız su kuyuları sayesinde yaklaşık yirmi beş bin kişi temiz suya erişim sağladı. Bu projelerin sürdürülebilir olması için halkı hijyen ve sanitasyon konusunda bilinçlendiriyoruz. Bağışçılarımızın cömert desteğiyle daha fazla köye ulaşmayı hedefliyoruz. Temiz su bir insan hakkıdır ve bu hakkı sağlamak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”
Bu projeler, Bangladeş’in en büyük sorunlarından birine çözüm getirirken, Türk halkının cömertliğiyle daha fazla insana umut olurken Türk su kültürünü de coğrafyanın dört bir yanına taşıyor. Osmanlı ve Selçuklu’nun eşsiz mimari izleriyle bezenmiş çeşmeler, yalnızca birer su kaynağı değil, aynı zamanda Türk halkının yardımseverliğini ve kültürel mirasını temsil eden birer sembol haline geliyor.