Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olan asgari ücret artışı, milyonlarca çalışanın yaşamını doğrudan etkiliyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin bir araya gelmesiyle bugün gerçekleştirilecek. Milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren 2025 yılı asgari ücret görüşmeleri öncesinde önemli açıklamalarda bulunan Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, hem kamu çalışanlarının hem de sağlık emekçilerinin maaşlarının enflasyon karşısında eridiğine dikkat çekerek açlık sınırının altında belirlenen ücretlerin adil olmayan bir durum yarattığını belirtti.
Yeni asgari ücret zammı için yapılacak ilk pazarlıkta, masada hangi rakamların konuşulacağı merak konusu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 15 üyesinden oluşan heyet, bugün gerçekleştireceği ilk toplantısında asgari ücret artışı için müzakerelere başlayacak. Toplantıda, işçi ve işveren temsilcilerinin karşılıklı görüşmeler yapacağı ve oy çokluğuyla ilk kararın alınacağı belirtiliyor. Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, toplantı öncesi yaptığı açıklamada Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarında yapılan maaş artışlarının yetersiz kaldığını vurgulayarak, bu adaletsizliğin çalışanların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Asgari Ücret Sadece Bir Rakam Değildir
Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek yeni asgari ücretin, tüm çalışanların refahını artıracak şekilde belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Özlem Akarken, “Bu enflasyonist ortamda yapılan maaş artışları, sağlık emekçileri ve milyonlarca çalışan için yetersiz kalmaktadır. Açlık sınırının dahi çok altında kalan bu ücretlerle bir ailenin geçimini sağlayabileceğini varsaymak akıl tutulmasıdır. Sağlık çalışanları, emekliler ve kamu çalışanları, yıllardır ekonomik sıkıntılar içinde ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu koşullar altında verilen bu zammı kabul etmemiz mümkün değildir. Sağlık emekçileri ve milyonlarca çalışan açlığa terk edilmiştir. SAHİMSEN olarak, işverenlerin sürdürülebilir üretim kapasitesini koruyacak, çalışanların da insan onuruna yakışır bir yaşam sürebileceği adil bir düzenleme talep ediyoruz. Sosyal adalet anlayışı doğrultusunda belirlenmesi gereken bu rakam, çalışanlarımızın ve ailelerinin insanca bir yaşam sürmesi için kritik önemdedir.” dedi.
Açlık Sınırının Altında Maaşla Yaşamak Mümkün Değil
Asgari ücret, toplumun en savunmasız kesimlerinden biri olan işçi sınıfı için bir barometre işlevi görmektedir. Açlık sınırının altında belirlenen bir ücretle bir aileyi geçindirebilmek, ne yazık ki mümkün değildir diyen Akarken, “Bugün, milyonlarca çalışan asgari ücretle geçim mücadelesi veriyor. Artan enflasyon ve yükselen yaşam maliyetleri, maaşların değerini her geçen gün daha da eritiyor. Açlık sınırının çok altında belirlenen ücretler, çalışanlarımızı geçim derdiyle baş başa bırakıyor. Asgari ücretin belirlenmesinde sadece ekonomik göstergeler değil, aynı zamanda insan onuru ve yaşam kalitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlık çalışanları, kamu çalışanları ve tüm işçiler, hak ettikleri maaşları almalı ve ekonomik krizden etkilenmeden yaşamlarını sürdürebilmelidir.’’ ifadelerini kullandı.
Sahim-Sen’den 2025 Asgari Ücret Artışı İçin Adalet ve İnsanca Yaşam Talebi
2025 yılı için yapılacak asgari ücret artışı, Türkiye’nin sosyal adalet anlayışını ve ekonomik hedeflerini yansıtan bir karar olacaktır. Bu kararda, çalışanların haklarının korunması, kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliği ve ekonomik refahın sağlanması adına atılacak adımlar büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Akarken, Sağlık Hizmetleri Sendikası (Sahim-Sen) olarak talepleri belirtti;