Temiz enerji teknolojileri maliyetlerindeki azalma eğilimi 2025 yılında da devam edecek gibi görünüyor. Bu durum, Türkiye’deki yatırım ve üretimleri hızlandıracak önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Ennag CEO’su Erman Toprak, küresel gelişmelerin Türkiye’deki temiz enerji yatırımlarının artmasında ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 70’lere yükseltme hedefinde çok önemli bir kaldıraç görevi görebileceğini vurguluyor.
Küresel Maliyet Düşüşleri ve Türkiye’nin Hedefleri
BloombergNEF’in (BNEF) raporuna göre, 2025 yılında rüzgar, güneş ve batarya teknolojileri gibi temiz enerji çözümlerinin maliyetlerinde yüzde 2 ila 11 arasında bir düşüş bekleniyor. Çin’in temiz teknoloji üretimindeki liderliği, küresel pazarda maliyetlerin daha da gerilemesine katkıda bulunurken, dünya genelinde enerji dönüşüm süreci hızlanıyor.
Türkiye Ulusal Enerji Planı kapsamında, 2020 yılında yüzde 42,4 olan yenilenebilir enerji kaynaklarının payının 2053 yılına kadar yüzde 69,1’e çıkarılması hedefleniyor. Küresel maliyetlerdeki düşüş eğilimleri, Türkiye’nin enerji sektöründeki dinamik büyüme ve dönüşüm hedefleriyle örtüşüyor.
Türkiye’deki Gelişmeler ve Potansiyel
Ennag CEO’su Erman Toprak, Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücünün Aralık 2024 itibarıyla 115.975 MW’a ulaştığını ve bu kapasitenin kaynak dağılımında güneş ve rüzgar enerjisinin önemli bir paya sahip olduğunu belirtiyor. Toprak, küresel gelişmeler ve maliyetlerdeki düşüşün, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının payını %70’lere yükseltme hedefinde çok önemli bir kaldıraç olabileceğini vurguluyor.
Pil Depolama Maliyetlerindeki Azalma ve Fırsatlar
BNEF’in raporuna göre, pil depolama projelerinin küresel referans maliyeti 2024 yılında üçte bir oranında düşerek MWh başına 104 dolara geriledi. Bu düşüşün temel nedeni olarak ise elektrikli araç satışlarındaki yavaşlamadan kaynaklanan batarya fazlası gösteriliyor. Ayrıca rüzgar ve güneş enerjisinin küresel referans maliyetlerinin 2025’te daha da düşeceği öngörülüyor.
Toprak, güneş enerjisi santrallerinin maliyetlerindeki yüzde 21’lik küresel düşüşün, sürdürülebilir enerjiye geçiş için önemli bir fırsat yarattığını belirtiyor. Güneş modüllerinin üretim maliyetlerinin altına inmesi ve pil depolama sistemlerinin 2025’te megavat-saat başına 100 doların altına düşeceği öngörüsünün, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasını daha da kolaylaştıracağını vurguluyor. Ayrıca, rüzgâr ve güneş enerjisi üretim maliyetlerinin önümüzdeki yıl daha da düşeceğini göz önünde bulundurarak bu alanda yatırım yapmak isteyen tüketiciler ve işletmeler için büyük avantajlar söz konusu olduğunu ifade ediyor.
Sonuç olarak, temiz enerji teknolojilerindeki maliyet düşüşleri, Türkiye için önemli bir fırsat sunuyor. Bu düşüşler sayesinde, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması kolaylaşacak ve enerji dönüşümü hızlanacaktır.