Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü tarafından hazırlanan “Bilimsel Gündem” bülteninin yeni sayısında öne çıkan başlıklar arasında; COVID-19 başlangıcından itibaren 3 ay içinde başlayan, bireylerde en az 2 ay süren ve alternatif bir tanıyla açıklanamayan semptomlara verilen isim olan Uzamış COVID’ten, akşam saatlerinde e-kitap okumanın biyolojik saati olumsuz etkilediği ve su içmeyi artırmanın böbrek taşı riskini düşürebileceği gibi konular yer alıyor.
TÜRKİYE’NİN iyileştiren gücü Abdi İbrahim’in Medikal Direktörlüğü tarafından hazırlanan ve ayda bir yayınlanan, “Bilimsel Gündem” bültenlerinin yeni sayısında, tıp alanındaki çarpıcı araştırmalara yer veriliyor. COVID-19 salgınının başlamasının üzerinden 4 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, milyonlarca insan COVID-19 enfeksiyonunun uzun vadeli sonuçlarından etkilenmeye devam ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre, uzamış COVID, genellikle COVID-19 başlangıcından itibaren 3 ay içinde başlayan; bireylerde en az 2 ay süren ve alternatif bir tanı ile açıklanamayan semptomlardır. Akut enfeksiyondan sonra uzamış COVID görülme sıklığı üzerine tahminler, hastaneye yatan aşılanmamış kişiler için %50-85, hastaneye yatmayan aşılanmamış kişiler için %10-35 ve aşılanmış kişiler için %8-12 arasında değişiklik gösteriyor. Uzamış COVID’te görülen yaygın semptom; klasik olarak fiziksel veya zihinsel efordan sonra kötüleşen yorgunluk olarak biliniyor. DSÖ’ye göre yorgunluğun; uyku bozukluğu, ağrının şiddetlenmesi ve beyin sisi ile ilişkili olabilir. Yapılan çok sayıda çalışmaya rağmen, uzamış COVID’e sahip bireylerin nasıl değerlendirileceği ve yönetileceği konusu henüz netlik kazanmadı. Özellikle birden fazla COVID-19 enfeksiyonu geçirmiş kişilerde, ilerleyen dönemlerde uzamış COVID açısından dikkatli olunması öneriliyor.
Işık yayan e-kitap okumaları, melatonin hormonu salgılanmasını geciktiriyor
Akşam saatlerinde ışık yayan e-kitap okuyucularını kullanmak, melatonin salgısını yaklaşık 1.5 saat geciktirerek biyolojik saat üzerinde olumsuz etki yarattığı gözlemlendi. Melatonin baskılanması, uykuya dalma süresinin uzamasına ve derin uyku (REM uykusu) miktarının azalmasına neden oluyor. Araştırmalar, ışık yayan cihazların kullanımının ertesi sabah daha düşük enerji seviyeleri ve azalmış bilişsel performansla ilişkilendirildiğini gösteriyor. Bu durum, sirkadiyen ritmin bozulması ve uyku-uyanıklık dengesinin olumsuz etkilenmesiyle açıklanıyor. Uyku sağlığını korumak için yatmadan önce ışık yayan cihazlardan uzak durulması ve basılı materyallerin tercih edilmesi öneriliyor.
Günlük su alımını artırmak, böbrek hastalarına iyi geliyor
İnsan vücudunun önemli bir bileşeni olan su, metabolizma tarafından yeterli şekilde üretilemeyen temel bir besin olarak kabul ediliyor. Günde 8 bardak su içilmesi yaygın bir öneri de olsa bu konudaki destekleyici kanıtlar net değil. Yapılan bir araştırmada, artırılmış günlük su tüketiminin insan sağlığı üzerindeki etkisine ilişkin yaklaşık 1500 çalışma incelendi. Su tüketimini fazlalaştırmanın, böbrek taşı öyküsü olan hastalarda tekrar böbrek taşı oluşumunu azaltabileceği bildirildi. Bol su içmenin kilo verme, migren, idrar yolu enfeksiyonu, diyabet ve hipotansiyon üzerinde faydaları konusunda da olumlu görüşler olsa bile, henüz kanıtlanmış etkileri mevcut değil.