DOLAR
34,5252
EURO
36,4191
ALTIN
2.963,85
BIST
9.136,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Marmara’daki büyük depreme karşı “deprem ivmeölçer sensörü” geliştiriliyor

Marmara’daki büyük depreme karşı “deprem ivmeölçer sensörü” geliştiriliyor
07.11.2024 13:00
10
A+
A-

BEDAŞ, Marmara Bölgesi’nde olası büyük depreme karşı hazırlıklı olmak ve enerji altyapısını daha da güçlendirmek hedefiyle, İstanbul Teknik Üniversitesi ile iş birliği protokolüne imza attı. “MASS Haberleşme Protokolüne Uyumlu Deprem İvmeölçer Sensörü Geliştirilmesi” Projesi kapsamında trafo merkezlerinin depreme dayanıklılığı önceden belirlenirken anlık olarak alınacak olan ivmeölçer verilerinin kaydedilmesi ve bu verilerin bilimsel analizlerde kullanılması sayesinde İstanbul’un deprem risk haritası çıkarılacak.

 

 

Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük depreme yönelik İstanbul Avrupa Yakası’nın elektrik altyapısını güçlendirme yönünde çalışmalarına devam eden Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile önemli bir iş birliğine imza attı. Protokole göre, BEDAŞ, ABE Teknoloji A.Ş. ve İTÜ MATAM (İstanbul Teknik Üniversitesi Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama Araştırma Merkezi) tarafından Prof. Dr. Cenk Yaltırak yürütücülüğünde geliştirilen “MASS Haberleşme Protokolüne Uyumlu Deprem İvmeölçer Sensörü Geliştirilmesi Projesi” ile gerçek zamanlı olarak toplanan ivmeölçer verileri kaydedilecek. Ardından elde edilen bu veriler bilimsel analizlerle değerlendirilerek deprem risk haritaları çıkarılacak ve gerekli adımlar atılacak.

İstanbul’un enerji altyapısının depreme karşı çok daha güçlendirilmesini sağlayacak proje ile ilgili 5 Kasım Salı Günü İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde düzenlenen imza töreni İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal ve BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit ve çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleştirildi.

Törende konuşan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal, “BEDAŞ ile birlikte deprem araştırmalarında yenilikçi teknolojilerin kullanılması amacıyla Türkiye’de örnek teşkil edebilecek bir protokole imza attık. Bu protokolle olası Marmara Depremi’ne hazırlıklı olmak, tehlike ve risk analizlerini doğru verilerle elde etmek amacıyla MASS protokollü sayaçlar ile çalışacak bir ivmeölçer ve sismik hız ölçer prototipi kullanılacak. Bilim temelli çözümler üreten bir araştırma üniversitesi olarak, bu tür ivmeölçerlerin kamu ve enerji kuruluşlarıyla birlikte geliştirilmesi, yapay zekâ ile sürekli izlenen geniş bir ağ haline getirilmesi ve toplumun doğru verilerle bilgilendirilmesini çok kıymetli buluyoruz. Yapay zekâ yöntemiyle tespitte bulunup, gelecek odaklı, bilim ve teknoloji temelli bir çözüm üretme noktasında gereğini yapacak bu iş birliği için BEDAŞ’a teşekkür ediyoruz. Veri yönetimi yaklaşımıyla yapay zekâyı en üst düzeyde kullanmak ve yapay zekâ ile bilgiyi kıymetlendirmek de çok önem taşıyor. Türkiye’de bilgi üreten kurumların başında gelen İstanbul Teknik Üniversitesi ile bu süreci yürütmeleri çok kıymetli. Konu toplumsal açıdan da önemli, bunun topluma aktarılması önemli. Toplumun gerçekten doğru bilgiye ihtiyacı var. İTÜ’de sadece deprem sonrası için değil depremden önce tehlike ve risk analizini yapabilecek çok değerli bilim insanlarımız var. Günümüzde en kıymetli olan şey veri. Dolayısıyla bu veriyi de üretecek olan, donanımlar, cihazlar. İTÜ MATAM’ın (İstanbul Teknik Üniversitesi Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama Araştırma Merkezi) en önemli girdisi de veridir. Veri olmadan gerekli bilgiyi üretmek ve doğru şekilde kullanmak mümkün değil. Biz BEDAŞ üzerinden o verilere ulaşmış olacağız. İlk etapta 50 adet üretilmesi planlanan deprem ivmeölçer cihazı sayısı İstanbul’da 1500’lere çıkacak daha sonra tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılması söz konusu olabilecek. Dünyada deprem ile gündem olan birçok yere de bu sistemi teknoloji ve bilgi aktarma anlamında paylaşıyor olacağız. Bu cihazların bize bilgi ve veri sağlayacak olması çok önemli. Ne kadar çok veriye ulaşabilirsek, gelecekte o kadar fazla riski azaltacak önlemler alabiliriz. Üzerimize düşen sorumlulukla, hocalarımızla, tüm ekibimizle bu çalışmayı en iyi şekilde değerlendirip en uygun çözümü üretmeye çalışacağız. Başta projeyi yürüten Cenk hocamız olmak üzere bu çalışmanın içinde yer alan arkadaşlarımıza teşekkür ederim,” değerlendirmesinde bulundu.

 

“TRAFO MERKEZLERİNİN DEPREME DAYANIKLILIĞI BELİRLENECEK”

Deprem gibi büyük afetlere karşı dağıtım şirketlerinin envanterinde bulunan trafo ve dağıtım merkezleri, bina altı trafo yerleşimlerinin sağlamlığı ve mukavemetleri hakkında bilgi sahibi olmalarının önemine dikkat çeken BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit de törende yaptığı konuşmada, “Mevcut şebeke altyapımızın depreme karşı hasar riskini bilmek, yatırım planlarında zemin ve yapısal riskleri göz önünde bulundurmak,  deprem riski olan bölgelerde daha hızlı aksiyonlar almak, olası bir deprem durumunda elektrik dağıtım altyapısının çökmemesi için büyük önem taşıyor. Görev sahamızda bulunan trafo merkezlerinin yüzde 10’unu bina altı trafolar oluşturmakta. Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük deprem anında kritik noktalarda trafo merkezlerinin yıkılması veya ciddi hasar görmesinin şebekeyi etkilemesine karşı AR-GE birimimiz ile İTÜ MATAM (İstanbul Teknik Üniversitesi Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama Araştırma Merkezi) ortak bir proje geliştiriyoruz. Trafo merkezlerinde karot örneği alınması ve zemin etüdü yapılması yerine deprem ivmeölçer sensörler yerleştirilmesi ile trafo merkezinin deprem dayanımı ve mukavemeti hakkında önceden ve daha kısa zaman içinde bilgi sahibi olacağız. Teknolojinin ve yeni fikirlerin değerini çok iyi bilen bir Şirket olarak bu projede emeği ve katkısı olan İTÜ camiasına, AR-GE ekibimize ve projemizi AR-GE olarak kabul edip destekleyen EPDK’ya (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) çok teşekkür ediyorum” dedi.

 

PROJE KAPSAMINDA 50 ADET İVMEÖLÇER SENSÖR GELİŞTİRİLECEK

İki kurum arasında imzalanan protokol kapsamında, yabancı muadillerine kıyasla daha üstün özelliklere sahip, maliyet açısından verimli, dağıtım şebekesine uygun yerli üretim MASS Haberleşme Protokolüne uyumlu 50 adet deprem ivmeölçer sensörü geliştirilecek. Sensörlerden elde edilen ivme verileri, yüksek işlem kapasitesine sahip süper bilgisayarlarla analiz edilerek deprem risk haritası üzerine işlenecek ve risk sınıfları gözlemlenebilecek. Bu sayede, BEDAŞ saha envanteri için deprem risk bilgisine ulaşılabilecek. Yine bir deprem sırasında yayılan ilk dalga olan P-dalgasının analiz edilmesi ile sayaç dışı orta gerilim kesici ekipmanlarına enerji kesme sinyali gönderebilmesi de araştırılacak.

 

DEPREME KARŞI NASIL BİR FAYDA SAĞLAYACAK?

MASS Haberleşme Protokolü entegrasyonlu deprem ivmeölçer cihazı devre kartının tasarlanmasını öngören projeyle, sensörlerden toplanan verilerin, yüksek işlem gücü kapasiteli süper bilgisayarlar ile anlamlandırılması ve harita üzerinden işlenmesi hedefleniyor. Bu arada geliştirilecek olan ivmeölçer cihazların, RS485, Ethernet, seri haberleşme gibi bağlantı yöntemleri ile endüstriyel standartlar içerisinde MASS Haberleşme protokolü ile entegre çalışması da planlanıyor.

MASS Pro sayaçlarının bulunduğu, sürekli deprem riski taşıyan bir bölgede kurulacak bir ağ ile ivmeölçerlerin parsel ve dağıtım şebekesi unsurlarının deprem etkilerini yüksek hassasiyetle ölçmesine olanak tanıyacak olan proje; olası yıkıcı bir deprem meydana gelmeden önce, BEDAŞ’ın dağıtım sürekliliğini sağlamak amacıyla dağıtım şebekesi bileşenlerinin yerleştirilmesi, deplase edilmesi ve yatırım planlaması gibi konularda önemli avantajlar sunacak. Ayrıca, bir deprem dalgasının etkisi, zemin ve bina etkileşimleri ile birlikte sayısal verilere dönüştürülebilecek. Böyle bir sistem aracılığıyla gerçekleştirilecek ölçümler, senaryo depremler için gerçekçi verilerle özel azalma ilişkileri üretmeye olanak tanıyacak. Böylece zemin ve bina, senaryo depremler karşısında bilgisayar ortamında test edilerek uygun önlemlerin alınması kolaylaşacak.