Fed’in para politikasını belirlerken takip ettiği başlıca göstergeler arasında yer alan ABD aylık istihdam verileri TSİ 15.30’da açıklanacak. Tarım dışı istihdamın 213 bin kişi artması beklenirken işsizlik oranının ise %3,9’dan %3,8’e gerileyeceği tahmin ediliyor. Enflasyon açısından önemli bir gösterge olan saatlik kazançlardaki değişimin ise yıllık bazda %4,3’ten %4,1’e ineceği öngörülüyor. Manşet rakama dair beklenti aralığının 100 bini geçecek şekilde geniş olmasının yanında tahminlerin önceki aylardan farklı olarak belirli bölgelerde yoğunlaşması veriyi sürprize açık hale getiriyor.
Ayrıca manşet rakamın kendisi kadar önceki ay piyasa beklentisini belirgin şekilde geride bırakan 275 binlik rakamda bir revizyon olup olmayacağı da dikkatle izlenecektir. Fed’in ise 1 Mayıs’taki toplantısında para politikasında değişiklik yapmayacağı tahmin edilirken indirim beklentilerinin daha çok Haziran ayına ötelendiğini görüyoruz. Fed’den gelen mesajlarda sık sık istihdamın güçlü olduğuna vurgu yapıldığını düşünürsek bugün kuvvetli bir tablo çizilmesi Merkez Bankası’nın kısa vadede faiz indirimine sıcak bakmayan duruşunu güçlendirebilir.
TL: Seçim belirsizliğinin geride kalması bu kritik gündem maddesi öncesinde alınan dolar pozisyonlarının kısmen tersine dönmesini sağlarken diğer taraftan yaklaşan bayram tatili öncesinde TL ihtiyacının da artması USD/TL’nin uzun süre sonra geri çekildiği nadir haftalardan birini görmemizi sağlıyor. Sık sık dile getirmeye çalıştığımız gibi TL’nin özellikle son PPK toplantısının ardından atılan adımlarla yeterli para politikası desteğine sahip olduğunu düşünüyoruz. Öyle ki mevcut bileşik politika faizi ve 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi dikkate alınarak hesaplama yapıldığında reel faizin %20 seviyesinin üzerinde olduğunu görüyoruz. Ekonomi yönetiminin sıkı para politikasına bağlı duruşunu koruduğunu da düşünürsek TL’nin reel olarak değerlenme potansiyelinin arttığını söyleyebiliriz.
Borsa İstanbul: Yaklaşan uzun bayram tatili öncesinde yatırımcıların risk almaya çok sıcak bakmaması ve özellikle de yüksek faizlerin kredili pozisyonlar açısından negatif bir zemin yaratması hafta başında Borsa İstanbul açısından şartları zorlaştıran unsurlar olarak çalışmıştı. CDS’lerdeki geri çekilme eğilimi, faizlerin seçim öncesine göre daha düşük seviyelerde bulunması ve bankacılık endeksinin güçlü performansı gibi unsurlar ise yabancı ilgisinin artmaya başladığının ipuçlarını vermeye başlamıştı. Bu kapsamda önceki günlerdeki zayıflığın ardından gelen tepkinin de desteği ile dün oldukça iyimser bir performans sergilendiğini ve endeksin 9150 puanın da üzerini test ettiğini gördük. Ancak haftalık bazda bakıldığında endeks henüz anlamlı bir varlık gösterebilmiş değil. Diğer taraftan takas tarihleri göz önünde bulundurulduğunda kredili pozisyonlardan gelebilecek satış riski ise hafiflemiş durumda. Dolayısıyla yatırımcıların hem hafta sonu hem de bayram tatili öncesinde ne derece risk almak isteyecekleri görünümü belirleyecektir. Teknik açıdan bakıldığında 9000 puanın üzerinde kalındıkça endeksin direncini koruyacağına yönelik görüşümüzü sürdürüyoruz.