PANDA SAHNE’DE ETKİNLİKLER DEVAM EDİYOR

Sanatsal çalışmalar, yaratıcı atölyeler, tiyatro gösterilerini bir arada sunan Panda Sahne, Antalya’da sanatseverleri mart ayının son haftasında da birbirinden keyifli etkinlikler ile buluşturacak.

27 Mart Çarşamba günü saat 20:30’da “Nereden Geldim Nereye Gidiyordum?” İnsan, toplum ve yaşam üzerine araştırmacı ve yazar Kaan Sebkektay’ın sahneye taşıdığı interaktif konuşma etkinliği seyircisi ile inşa edilen bir yeni nesil gösteri. Sanatçı iletmek istediği mesajları eğlenceli ve mizahi anlatımıyla aktararak izleyicisinde farklı etkiler bırakıyor. Gösteri, bilincimizi farkındalıklarla beslerken, aradığımız cevapların sorularını izleyicilere soruyor…

28 Mart Perşembe günü saat 20:30’da ‘Antalya Panda Sahne’de  “Tolstoy’dan İtiraflar” sahne alacak. Lev Nikolayeviç Tolstoy’un yanılgılarını anlattığı oyun, bütün dünyanın tanıdığı yazarın ruhuna açılan gizemli bir penceredir. “Gogol’dan ya da Puşkin’den ya da Shakespeare’den ya da Moliere’den ya da dünyadaki gelmiş geçmiş bütün yazarlardan daha ünlü olacaksın, ama ya daha sonrası?” Her şeyin yerli yerine oturduğunu düşünürken “Neden yaşıyorum?” sorusu… Çok basit ve çocukça görünen soruların peşinde dolanmaya başladığında, yanıtların varoluşun derinliklerinde gizlendiğini anlayan Tolstoy… Lev Nikolayeviç Tolstoy’un paralel evrenlerinde yaşamın anlamını bulmaya hazır mısınız?

29 Mart Cuma saat 20:30’da ‘Antalya Panda Sahne’de sahnelenecek Ayan Beyan Doğaçlama, bir impro tiyatrosu. Ayan Beyan Doğaçlama, seyircinin aktif katılımını sağlayarak interaktif bir akışta ilerler. Oyuncular, seyirciden aldıkları yönergelerle o anda rolü oynamaya, canlandırmaya başlar. Bu yönergeler, mekân, nesne, durum, ilişki biçimi ile gelişir. Oyuncular bu yönergelerle hareket edip, sahnede keyifli bir oyun sergilerler.

30 Mart Cumartesi günü saat 20:30’da Yersiz Yurtsuz Tiyatro “Taşlara Çarpa Çarpa” oyunu ile ‘Panda Sahne’de sahne alacak. Şerif, kardeşi Ahmet’in, her gün kafasına düşen taş nedeniyle hafızasını yavaş yavaş kaybetmesinden ötürü, çalıştığı işten ayrılmasını ister. İşi bırakmak Ahmet için kolay değildir; eşi Selin hamiledir, bebek geliyordur. Yaşamı taşlara çarpa çarpa sürdüren, sürdürme mücadelesi veren üç insan ‘kalan ve giden akıllarıyla’ akıllarına sahip olmanın, birbirlerine sahip çıkmanın peşine düşer.