Esenler Belediyesi öncülüğünde, Şehir ve Düşünce Akademisi şehir planlama alanında uzman isimleri bir araya getirdi. Düzenlenen “Şehir ve Planlama” etkinliğinde konuşan Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu, Marmara depreminin er geç olacağını, ancak ne zaman olacağı ile ilgili hiçbir bilim insanının tahmin yürütemeyeceğini söyledi. Kadıoğlu, “Marmara depremi yakın mıdır diye düşündüğünüz zaman yakındır tabii ki. Ancak binalarınızı sağlam yaptığınız sürece İstanbul o kadar etkilenmeyecek. Çünkü Marmara’da, bir Doğu Anadolu’daki gibi Kahramanmaraş’taki gibi canlı bir fay bulunmamaktadır.” dedi.
Esenler Belediyesi, Şehir ve Düşünce Akademisi ile daha güvenli bir geleceğe adım atılmasına yardımcı olmak, afete dayanıklı yapılar oluşturma ve felaketler karşısında bilinçli hareket etme yetenekleri kazandırmak amacıyla başlattığı “9 Haftalık Eğitim Atölyeleri”ne devam ediyor. Her hafta farklı bir konu çeşitli uzman isimlerle değerlendirilirken, seminerlerin yanı sıra eğitim atölyeleri ve forum tiyatroları da gerçekleştirilerek farkındalığın artırılması hedefleniyor.
Dokuz hafta devam edecek programın 4’üncüsü bu hafta sonu “Şehir ve Planlama” konu başlığında gerçekleştirildi. Prof. Dr. Seda Kundak, Doç. Dr. M. Ziya Paköz ve Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu’nun katılımıyla, şehir planlamasının geleceğine dair önemli perspektifler sunuldu. Düzenlenen etkinlikte konuşan Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu çok konuşulan Marmara depremi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kadıoğlu, Marmara depreminin er ya da geç olacağını fakat ne zaman olacağı ile ilgili hiçbir bilim insanının tahmin yürütemeyeceğini ifade etti.
İSTANBUL DEPREMİ NE ZAMAN OLACAK?
Marmara depreminin Türkiye için çok ses getirecek bir deprem olacağının altını çizen Kadıoğlu, “Bu deprem er geç olacaktır. Ancak ne zaman olacağı hakkında hiçbir bilim insanı tahmin yürütemez. Deprem, yakın mıdır diye düşündüğünüz zaman yakındır tabii ki. Ancak binalarınızı sağlam yaptığınız sürece İstanbul o kadar etkilenmeyecek. Çünkü Marmara depreminin fay hattı da Marmara’nın üzerinden geçmemektedir. Bir Doğu Anadolu’daki gibi Kahramanmaraş’taki gibi veya Erzincan’daki gibi doğrudan İstanbul’un içerisinden geçen etkili bir fayımız, canlı bir fayımız bulunmamaktadır. Bu nedenle İstanbul’un altyapısı mimari proje için uygundur. Ancak üst yapı itibariyle, mimari proje açısından bakıldığı zaman sağlam binalar bulunmamaktadır. Bu binaların kentsel dönüşüm ile en kısa zamanda yenilenmesi gerekiyor. Yenilenmediği zaman gerçekten o zaman felaket olur. ” değerlendirmesinde bulundu.
İSTANBUL İÇİN İLK ÜÇ ACİL EYLEM PLANI
İstanbul için acil eylem planlarının olması gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, “İlk acil eylem planı kesinlikle kentsel dönüşümün tamamı gerçekleşmelidir. Yani 50 yaşının üzerindeki binaların tamamı yenilenmeli, yeni yapılan binalar kontrol edilmeli ve genel anlamda yapı denetimden geçmelidir. Bina sağlam değilse bu binalar da kentsel dönüşümden yararlanmalıdır. İkinci acil eylem planımız mutlaka deprem olacağından dolayı yolların belli yerlerde park yasağı konulmalıdır. Park yasağı olmalı ki, eğer bu araçlar deprem sırasında park etmiş olsalar kaçış noktalarını engellemiş olacak ve depremden daha çok zarar görmüş olacağız. Deprem yangınlara, su baskınlarına neden olabilir. Bu nedenle bunlara dikkat edilmeli. Üçüncü acil eylem planımız halk sürekli ilk yardım eğitimi almalı. Afetlerde ne tür bir harekette bulunması gerektiği okullarda, özellikle İstanbul çok büyük bir şehir olmasından dolayı ilkokul ve ortaokullarda mutlaka işlenmeli ve insanlar bilinçlenmelidir.” edi.
“VATANDAŞ DEVLETİN YANINDA OLMALI”
Olası Marmara depremi öncesinde bina güçlendirmelerine hız verilmesi gerektiğinin elzem olduğunu kaydeden Kadıoğlu, “Güçlendirmeler yapı denetim kontrolünde yapılıyorsa yeterlidir. Arkeolojik alanlarda da ciddi anlamda bir güçlendirme var. Fatih Yarımadası’nda bunu bariz bir şekilde görebiliyoruz, şu aşamada yeterli görülebilmektedir. Çok az bir kısmına güçlendirme yapılmış, tamamına yapılmalı ve buna ciddi anlamda önem verilmelidir. Vatandaşın devlete destek vermesi gerekiyor. Yani vatandaşların devlete başvurarak kentsel dönüşümden yararlanabilmeleri için kesinlikle devletin yanında olmaları gerekiyor. Vatandaşlar kentsel dönüşümden yararlanmak için başvuru yapmazsa bir şekilde uzak dururlarsa en çok zararı yine kendileri görür. O yüzden kentsel dönüşümden yararlanmalı ve kesinlikle belediyelere destek vermeliler.” diye ifade etti.