DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Az Bulutlu
12°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C

29. Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali’nde tarih rüzgârları esti

Gemlik Belediyesi’nin düzenlediği 29.

29. Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali’nde tarih rüzgârları esti
12.09.2022 14:00
308
A+
A-

Gemlik Belediyesi’nin düzenlediği 29. Gemlik Zeytini Festivali’nin son gününde Pelin Batu ve Prof. Dr. Nezih Başgelen’in “Efsaneler Dünyasından Günümüze Gemlik ve Zeytin” söyleşisi gerçekleştirildi.

 

Gemlik’te olduğu için çok mutlu olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Batu, Gemlik’in mitoloji ve tarihteki önemine dikkat çekerek söz Prof. doktor Nezih Başgelen’e bıraktı.

 

“Gemlik coğrafyası bir Apollon kentidir”

Gemlik ve çevre coğrafyanın Apollon kenti olarak tanındığını belirten Prof. Başgelen, “Bu bölgede çok ilginç olayları görüyoruz. Ama hepsinin ağırlığında buranın eski paralarında olduğu gibi bir yüzünde Apollon, diğer tarafında ise gemi var. Gemicilik, deniz, Gemlik Körfezi’nin etrafındaki bu yerleşimlerle birlikte bu coğrafyanın ürünleriyle bütünleşmiş çok zengin bir ekonomisi var. Tabii o onun izlerini hemen gölün kıyısındaki Ilıpınar'da höyükte bölgenin aynı bugün Göbeklitepe kültürünün buradaki muadili yani Avrupa'ya giden o neolitik kültürün çok önemli bir merkezi. Hemen sizinle gölün kıyısında bir yerleşim var. Orası daha çok katlı aynı Humuç tekniğinin görüldüğü, hani Apollon'da eski Bursa evlerinde ya da güney İznik'te görüldüğü gibi. Yani burada yedi bin yıllık da bir yerleşim kültürü var. Biz burada belki milattan önce 7. yüzyıldan itibaren bir liman kentini görüyoruz ama yörede insan varlığı, neolitik çağdan itibaren yani cilalı taştan itibaren olduğunu ayrıntılı bir şekilde görebiliyoruz” sözleri ile kentin tarihteki önemini anlattı.

 

“Kadınlar neden cadılaştırıldı?”

Tarih yazarı Pelin Batu, son dönemde yazdığı kitaplara değinerek kadının tarihteki önemine vurgu yaptı. Batu, tarihte kadınların özellikle cadılaştırma propagandalarıyla toplumdan uzaklaştırılmasına dikkat çekti. Batu, “En sevdiğim bölüme giriyoruz. Cadılar bölümüne. Antik Çağ’a gönderme olarak bütün bu meşhur eski mitolojideki işte Medusaları vesaire kendi versiyonumla yazdım. Çünkü tabii ki erkek egemen toplumların meşhur yazarları bu kadınları ya yılan kafalı korkunç tipler olarak göstermişler ya da işte hırslarına kapılıkta çeşitli entrikalarla kötülükler saçan gerçek anlamda cadılar olarak yazmışlar. Kirke gibi. Ama ister istemez ben şöyle bakıyorum. Evet, tarihe böyle kalmışlar ama kim bilir neler yaşadılar ki bunu yaptılar” diyerek, bu yaklaşımının tarihe yeni yön vermekte önemli yer tuttuğuna işaret etti.

 

Söyleşi mitoloji ve tarih bilgilerinin anlatımın ardından soru cevap bölümüyle sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı